- Basın Açıklaması - Hizb-ut Tahrir / Endonezya’dan, Rohingya Müslümanları İle Olan Dayanışma Çalışmaları Hakkında Bir Açıklama
Uydu haber ajanları, Burma hükümetinin adamları tarafından desteklenen bir gurup aşırıcı Budist’in, Burma Arakan’daki Müslümanlara zulmedip katlettiğini aktarmışlardır. Nitekim Birleşmiş Milletleri Mülteciler Yüksek Komiserliği, saldırıların geçen Hazirandan beri devam ettiğini ve saldırılarda 2000 küsur Müslümanın kurban verilip 90.000’den fazlasının da yerinden edildiğini vurguladığı gibi Uluslar arası Af Örgütü de Burma’daki Müslümanların, militan Budist guruplar ile aynı şekilde Burma otoritelerinin kurbanı olduklarını vurgulamıştır.
Yüzyıllar boyunca bu ülkede yaşayan Rohingya Müslümanlarına karşı olan ayrımcılık on yıllar boyunca sürmekte olup artık onların bir devletleri yoktur. Nitekim Burma devletinin onlara yönelik vahşî eylemleri sürmekte olup onların mülk edinmelerine izin vermediği gibi kamu hizmetlerinde çalışmalarına da izin vermemekte, onları evlerinden kovmakta, alimlerini katletmekte ve onları, Bangladeş, Malezya ve Tayland gibi diğer devletlere göç etmeye sevkedecek şekilde evlilik işlerinde sert davranmaktadır. Şimdi Burma’da, sayıları 10 milyona ulaşmasının –ki buda nüfusun %20’sidir- ardından yaklaşık beş yüz bin (500.000) Müslüman bulunmaktadır. Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin tahminlerine göre yaklaşık bir milyon Rohingya Müslümanı da Myanmar dışında yaşamaya zorlanmaktadır. Ne üzücüdür ki; onları kalıcı olarak yerleştirmek isteyen başka bir devlet de bulunmamaktadır.
Burma hükümeti, “Burma’yı” Müslümanlardan “temizleme” politikası tatbik etmektedir. Ayrıca bu, Devlet Başkanı katil Thein Sein’in şu açıklamasında gayet açıktır: “Myanmar, şayet kendilerini kabul edecek üçüncü bir devlet bulabilirse Rohingya’yı terk edecektir.” Mücrim Thein Sein açısından Rohingya Müslümanlarının önünde iki çözüm vardır: “Ya kamplarda yaşayacaklar yada sınır dışı edilecekler.” Trajik bir acı gerçekse; bu Müslümanların, bir buçuk milyar İslam ümmetinin bir parçası olmaları ve onlardan tek bir tanesinin de kafir Budistlerin tasallutunu ve zulmünü üzerlerinden kaldırmak için onlara bir yardımda bulunmamasıdır. Peki sorumluluklarına karşı duyarlı olan ve başkalarına saygıyı arzulayan ümmet nerede? Ayrıca Irak, Afganistan ve Filistin gibi (Tayland) Pattani ve (Filipinler) Moro bölgesindeki Müslümanlara karşı işlenen vahşî eylemler, Hilafet Devleti’nin 1924’de yıkılmasının ardından İslamî ümmetin zayıf ve aciz olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu nedenle Hizb-ut Tahrir / Endonezya ve İslamî örgütler, 03.08.2012 itibarıyla Rohingya Müslüman kardeşleriyle bir dizi dayanışma gösterileri düzenlemişler ve aşağıdaki hususları beyan etmişlerdir:
1-Aşırıcı Budistleri, Rahipleri ve Myanmar rejimini, öldürme, yerinden etme, evleri yakma ve malları talan etme gibi Müslümanlara karşı olan vahşî eylemlerinden dolayı kınarız. Zira zerre kadar insanlığı olan bir kişi, bu cürümsel eylemleri yapmaz.
2-Burma rejimini, derhal bu vahşî eylemleri durdurmaya ve Arakan’daki Müslümanları katletme politikasından geri çekilmeye çağırırız. Zira rejime düşen, onları meşru vatandaşlar olarak kabul etmesi ve asırlardır bu bölgelerde yaşıyor olmalarından dolayı da haklarını tam olarak vermesidir.
3-ASEAN [Güneydoğu Asya Uluslar Birliği] Topluluğu’nun Başkanı olması itibarıyla Endonezya hükümetini, şiddetle Myanmar’daki Müslümanlara karşı işlenen vahşî eylemleri durdurmaya götürecek etkin ve etkili bir çalışma yapmaya ve onlardan Endonezya topraklarına ulaşanları koruyup gözetmeye teşvik ederiz.
4-Bütün Müslümanları, İslamî Hilafet’in yeniden geri dönmesi için Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışmaya ve mücadele etmeye davet ederiz. Zira bütün Müslümanları birleştirme, ülkelerini kurtarma ve Rohingya Müslümanları da dahil her nerede olurlarsa olsunlar onurlarını koruma imkanı sadece Hilafet’in gölgesinde mümkün olacak ve Allah’ın izniyle dünyanın herhangi bir yerindeki Müslümanlara karşı bu vahşî eylemler bir daha tekrar etmeyecektir.
Allah bize yeter! Zira O, ne güzel vekil, ne güzel Mevla ve ne güzel nusret verendir!
|
||||