Köklü Değişim Dergisi 03 Haziran 2012 Pazar Günü İstanbul'da "Sessiz Mi Kalacağız Suriye!" Hanımlar Paneli Düzenledi

Köklü Değişim olarak hanımlara yönelik düzenlediğimiz, "Sessiz mi kalacağız Suriye!" başlıklı panel Genç Değişim Kitabevinde gerçekleşti...

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, Suriye’deki Müslüman halkın yaşadığı vahşetin mahiyetini kısmen de olsa gözler önüne seren kısa bir sinevizyon gösterimi ile devam etti.

 

İlk konuşmacı Gamze GÜRSOY konuşmasında yaklaşık bir buçuk yıldır "Suriye’deki ayaklanmaların hala dindirilemeyişinin sebebi ne?" "Müslüman halk ne istiyor?" "Fertler olarak biz Müslümanlara düşen görevler nelerdir?" Sorularını İslami çerçevede ele alarak cevapladı. Suriye halkının katliamlar karşısında gösterdiği direnişin İslami bir direniş olduğuna vurgu yapan GÜRSOY sözlerine şöyle devam etti: “Hangi genç demokrasi uğruna, laiklik uğruna diri diri toprağa gömülmeyi göze alabilir ki? “La İlahe İllallah Muhammedur-Rasulullah!” diye son gayretiyle son nefesinde bile bu sözü söylerken, hiç düşünebiliyormusunuz bu gencin aslında demokrasi istediğini?

 

Eğer onlar demokrasi ve laiklik isteselerdi kendilerine teklif edilen çözümleri neden kabul etmediler? Hiçbir yerde Suriye’li halkı sokaklara dökülüp biz demokrasi istiyoruz, hürriyet istiyoruz dediğini gördünüz mü?

 

Bilindiği gibi Müslümanlar Cumalarını isimlendirdiler. Ve ayaklanmaların başladığı günden beri 60’ın üzerinde Cuma yaşandı. Bu devrim İslami olmasaydı. Bu Cumalardan bir tanesi, sloganlarından bir tanesini demokrasi veya Amerika adına atılabilirdi. Oysaki bu Cumaların isimleri şöyle:

 

“Baas partisini kaldıracağız, yerine Hilafet’i kuracağız” Cuması

“Ey Allah’ım! Senden başka kimsemiz yok” Cuması

“Allah’tan bir zafer ve fetih yakındır” Cuması

“Liderimiz sonsuza dek, Efendimiz Muhammed” Cuması

 

Ve geçen hafta, son Cuma’nın ismi:

“Hula çocukları zafer meşalesidir”

 

Bugün artık Suriye’de ve daha bir çok İslam ümmeti korkularını yendi. Sahip oldukları iman gücünün sırrını keşfetti. Ve artık çok belirgin bir şekilde sadece islam devleti ve hilafeti istemektedir.Onların çağrıları İslam dışı yöneticilere değil “lebbeyk Allahumme! Diyerek gelen bir Ululemr’dir. Onlar Rasulullah’ın kılıcı ümmetin kalkanı olan bir HALİFE'yi çağırıyorlar" diyen GÜRSOY Müslümanları diğer insanlardan ayıran tek bir ümmet olduğunu dile getirdi. GÜRSOY son olarak: "Rasulullah’ın Medine vesikasında söylediği gibi, “Bir Müslüman savaşta diğerlerinden bağımsız bakış akdetmez” sözüne binaen, Suriyedeki Müslümanların haykırışlarını duya duya onların arkasından, sinsice, demokrasi ve laiklik üzere barış ilan etmenin, apaçık Rasulullah’ın sünnetine ve emrine aykırı davranmak olduğunu vurguladı. Öyleyse artık Allah’ın ve Rasulünün vadettiği yardımı bir an evvel gerçekleştirmek için var gücümüzle bizde Hakkı Haykıralım" diyerek konuşmasını sonlandırdı.

 

İkinci konuşmacı olarak kürsüye gelen Emine DUMAN "Suriye için Türkiye Arap birliği ve BM tarafından birçok adımlar atıldığını bunlar ambargo Annan planı Suriye’nin Dostları Platformu vs… Ancak atılan bu adımların hiçbirinin samimi olmadığını ve ancak Beşşar Essad'a zaman kazandırmaya yaradığını. Oysa Müslümanların geçmişte bu tarz haykırışları cevapsız kalmamıştı. Ve Muttasım Billah gibi bir liderin, sadece bir kadının haykırışı karşısında, hiç beklemeden oradaki Müslümanları kurtarmak için harekete geçmişti. Ancak bugünlerde Müslümanların yaşadıklarna sadece yardım edilmemesi değil, hatta onların üzerlerinde uygulanan şiddetin görmezlikten gelindiğine dikkat çekti. Bugün ki yöneticilerin aymazlığı Müslümanların mı yoksa kafirlerin mi dostları oldukları gibi soruları getiriyor insanların aklına"

 

Ve konuşmasını Peygamber Efendimizin bir Hadisi ile özetledi. “Kitap ve yönetim birbirnden ayrılcak. Dikkat edin siz Kur’an dan ayrılmayın. Başınıza öyle reisler gelecek ki onlara itaat etseniz dalalete düşersiniz. Onlara isyan etseniz öldürülürsünüz, dedi.orada bulunanlar sordu:siz isanın hvarilerini ümmetinin yaptığı gibi yapın . Onlar ağaçlara asılır, çarmıhlara gerilirdi. Başlarından aşağı testerelerle kesilirdide, bu onların imanından hiçbir sey eksiltmezdi. Muhakkak ki Allah’a itaat ile ölmek, Allah’a isyan ile yaşamaktan daha hayırlıdır.

 

7 yaşındaki ŞEVVAL'in Suriye'li çocuk ve annelere yönelik nidasını, salondaki davetliler gözyaşları içinde dinledi...

 

Program Dua ile sona erdi...

 

Kaynak: Köklü Değişim Dergisi

 

 

Konuşmacı: Gamze GÜRSOY

 

 

 

Konuşmacı: Emine DUMAN

 

 

 

Üzülmeyin Gevşemeyin Eğer İnanmış İseniz Üstün Gelecek Sizlersiniz