Basında Hizb-ut Tahrir Haberleri

 

30 Mart 2009

Associated Press Haber Ajansı

Türkiye, Radikal İslâm’ı Frenlemeye Çalışıyor

Obama’nın Ziyareti Öncesi Liderler, Ülkede Tırmanan Unsurları Kontrol Altında Tutmaya Çalışıyor

 

Hizb-ut Tahrir’in Türkiye’deki kolunun Resmî Sözcüsü Yılmaz Çelik,

terör suçlaması ile beş ay cezaevinde kaldıktan sonra Şubat ayında serbest bırakıldı. Yılmaz, Birleşik Devletler Başkanı’nın 5 Nisan Pazar günü ziyareti çerçevesinde geldiğinde memnuniyetle karşılamaycağını ifade etti.

 

Hazırlayan: Selcan Hacaoğlu / Associated Pres

Güncelleme: 15:08 / 30 Mart 2009

 

ANKARA, Türkiye – NATO’ya üye ve Avrupa Birliği’ne de katılmaya aday olan tek Müslüman ülke olmasıyla Türkiye, Doğu ile Batı arasında bir köprü olarak görülmeye ve modern demokrasi ile uyumlu İslâm’ın, parlayan modeli olarak Washington’un ilgi odağı olmaya başladı.

 

Ancak Birleşik Devletler Başkanı Obama, kimilerinin bir dönüm noktası olarak gördüğü gelecek haftaki ziyaret çerçevesinde buraya gelmeye hazırlanırken Türk liderler, cihada ve Türkiye’nin demokratik kazanımlarını yok etmeye çağıran radikal İslâmî gruplardan gelebilecek bir meydan okuma ile uğraşmaktalar.

 

Bu muammanın iki şıkkı vardır: Bu, ya Hükümetin dengesini bozma niyetinde olan radikal Müslümanlardan kaynaklanan gerçek bir tehdittir yada pek çok kişi bunu, Türkiye’nin Batı tarafından büyük bir güven ile kabul görmesine yardım eden demokratik ilkeleri çiğnediği kanunî dayatmaya yönelik keskin yaptırımların alınması olarak algılayacaktır.

 

Radikallere kulak verilmesi ile Türkiye’deki sıkıntıların iç yüzü daha kolay anlaşılacaktır.

 

Gizli radikal İslâmî grup Hizb-ut Tahrir’in Resmî Sözcüsü Yılmaz Çelik, terör suçlaması nedeni ile beş ay cezaevinde kaldıktan sonra geçen ay serbest bırakıldı.

 

Yılmaz Çelik, Birleşik Devletler’den nefret ettiğini, Obama’nın da katıldığı “Medeniyetler İttifakı’nın” trajikomedi olduğunu düşündüğünü ve ılımlı İslâm’a eğilimli Türkiye liderlerinin Batının emri ile konferans yaptıklarına inandığını ifade etti.

 

Çelik, bir taraftan Müslümanların “kurtarılması” amacıyla İslâmî halkları cihat açmaya teşvik edip retoriğini nefretle süslerken, diğer taraftan mensubu olduğu Hizbinin terör saldırılarını desteklemediğinde ve böylesi eylemlerde bulunmadığında ısrar etmektedir.

 

Birçok ülkede pek çok kişinin ilgi odağı haline gelen Hizb’in sözcüsü Çelik şöyle dedi: “Bizler, İslâmî âlemi saptırmak için ideolojilerini ihraç etmelerinden ve “yumuşak mesajlar” vermelerinden dolayı Birleşik Devletler ile İngiltere’ye kin ve nefret ile doluyuz. Nitekim İran’a zeytin dalı uzatılması bunun bir örneğidir.”

 

Yılmaz Çelik'in takip ettiği hassas çizgiyi Türkiye, çiğneyip geçmektedir.

 

“Dördüncü Haçlı Saldırısı”

 

Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini kabulü, büyük oranda fikir özgürlüğü gibi hadaratsal özgürlüklere saygı duyan bir devlet olarak ilerleme becerisine bağlıdır. Ancak Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Hükümeti, Türkiye’nin sosyal ve siyasî dengesinin ne kadar kırılgan olduğunun tamamen farkındadır. Nitekim ordu, 1960 yılından beri seçilmiş dört hükümeti devirdi. Hükümet, radikal İslâmî cemaatleri frenlemenin tek yolunun keskin politika olduğunu düşünmektedir. Türkiye, 2003 yılında 58 kişinin ölümüne yol açan patlamaları el-Kaide örgütü ile ilişkilendirmesinden bu yana tırmanan İslâmî unsurlara karşı uyanık durmaktadır. El-Kaide’nin, İslâm’a yönelik şiddet ve sertlik yorumu, ülkede genel olarak çok az destek görmektedir. Ancak buradaki bazı radikal Müslümanlar, Türkiye’nin “İsrail”, Birleşik Devletler ve İngiltere ile olan dostluğunu hıyânet olarak görmektedirler. Oysa devlet, hala resmi olarak laik bir devlet içerisindeki dinin rolünü tartışmaktadır.

 

Yılmaz Çelik, Birleşik Devletler’i Müslümanlara karşı “dördüncü haçlı saldırısı” açmakla suçluyor ve şöyle diyor: “Bizim açımızdan Birleşik Devletler eski Başkanı W. George Bush ile Obama arasında bir fark yoktur. Zira dışarıdan bakıldığında her ikisi de aynı misyonu üstlenmiştir. Obama daha yumuşak bir dil kullanmaktadır.” Çelik şöyle ekliyor: “Ancak Obama, kesinlikle samimi değildir.”

 

Çelik, Obama’nın Türkiye’ye gelmesinin, “Yumuşak mesajlar yoluyla Birleşik Devletler’in İslâmî beldelerdeki nüfuzunu güçlendirmeyi” amaçladığını ifade etti.

 

Türkiye ve Almanya, Hizb-ut Tahrir’i yasaklayan devletlerdendir. Ancak İngiltere, Avustralya ve Birleşik Devletler gibi diğer devletler, yakından izledikleri halde terörist faaliyete yönelik güçlü bir kanıt görememektedirler.

 

Washington, terörizme karşı savaşında Türkiye’nin bir anahtar rolü oynadığını düşünmektedir. Bundan dolayı görünen o ki Hizb-ut Tahrir gibi cemaatleri yasaklamamasına rağmen terörle mücadelesinde Türkiye Hükümeti’nin stratejisine açık destek vermeye isteklidir.

 

Güvenlik Tehdidi?

 

Bazı aktivistler, radikal İslâmî cemaatlere karşı tedbirlerin ağırlaştırılmasında hükümetin haddi aştığını ifade etmekteler; insan hakları amaçlı İslâmî bir organizasyon olan Mazlumder’den Ayhan Küçük şöyle diyor: “İster İslâmî, isterse Marksist olsun şiddete karışmamış hiçbir partiyi devletin yasaklama hakkı yoktur.” Ve şöyle ekliyor: “Aksi takdirde onların güvenlik tehdidi oluşturduklarını kanıtlamalıdır.”

 

Hizb-ut Tahrir’in Türkiye’deki kolunun Resmî Sözcüsü Çelik, Müslümanları inanç dışı fikirlerden, nizamlardan ve kanunlardan kurtarmanın tek yolunun küresel İslâmî bir devletin kurulması ve kapsamlı İslâmî nizamlar veya şeriat ile hükmetmesi için Hilâfet’in geri getirilmesi ile olacağını ifade ediyor. Laik cumhuriyeti devirip İslâmî bir devlete dönüştürme teşebbüsü suçlamasından sonra 20 Şubat günü cezaevinden çıkan Çelik şöyle diyor: “Irak, Afganistan, Filistin ve Çeçenistan gibi İslâmî toprakları istila etmiş güçlere karşı cihat açılması için ordulara ve İslâmî beldelerin liderlerine çağrıda bulunuyoruz.”

 

Kırk yaşında olan Çelik, terör ilişkisi suçlaması sebebiyle halen beş ayrı davadan yargılanmaktadır ve tekrar hapse dönebilir. 2003 yılından beri farklı dönemlerde olmak üzere toplam iki buçuk yıl hapiste kaldı. Ayrıca o, mensubu olduğu Hizb’in terörü desteklemediğini vurguladı.

Yılmaz Çelik, Hizb-ut Tahrir’in, veya Kurtuluş Partisi’nin,  Türkiye kolu Resmî Sözcüsü, Ankara’daki Associated Press’e konuştu. (Türkiye, Pazartesi  23 Mart 2009) Terör suçlamalarından yargılanması karara bağlanmamış olan Çelik, geçen ay cezaevinden tahliye edildi. Kimilerinin bu stratejik açıdan kritik Müslüman ülke ile Amerikan ilişkilerinde bir dönüm noktası mesabesinde olacağını düşündüğü çalışma ziyaretine geldiğinde ABD Başkanı Obama’yı memnuniyetle karşılamayacağını söyledi.

[AP fotoğraf/Burhan Özbilici]

 

Londra’daki Araştırma Merkezi Quilliam Enstitüsü’nden James Brandon, Associated Press Haber Ajansı’na gönderdiği elektronik mesajda şöyle geçmiştir: “Hizb-ut Tahrir, kendisinin şiddet veya terör uygulayan bir örgüt olduğuna inanmıyor.” Sözünü şöyle tamamlıyor: “Ancak Müslümanlar, Irak veya Afganistan’da olduğu gibi bireysel defansif cihat saldırılarında bulunmak istediklerinde bunu yapmaları için onlara imkan sağlanması gerektiğine inanıyor.”

 

Gerilimin Düşürülmesi

Obama, Birleşik Devletler’in Irak ve Afganistan’daki hedeflerine dönük Türkiye’nin desteğini talep etmek üzere 5 Nisan Pazar günü Türkiye’ye gelecek ve daha sonra Batı ile İslâmî beldeler arasındaki gerilimi düşürmek amacıyla Türkiye ve İspanya’nın gözetiminde yapılacak bir foruma katılacak.

 

Bazı uzmanlar, dünya ekseninde Hizb’in on binlerce destekçisinin olduğunu ifade ediyorlar. Türkiye polisi, 2005 yılında düzenlediği gösteriden sonra Hizb’e yönelik ağır tedbirlerini tırmandırdı. Çelik, polisin indireceğini bilmesinden dolayı bürosunun dışına tabela asmadığını ifade etti.

 

Hizb’in Türkiye’deki üyeleri, Başbakan Erdoğan’ın İsviçre’deki Davos küresel ekonomik formunda Gazze’deki sivillerin katledilmesine ilişkin olarak “İsrail” Cumhurbaşkanı Şimon Perez’i azarlamasından etkilenmediler. Çelik’in Yardımcısı Haluk Özdoğan ise, olayı arı-duru İslâm aleyhine ılımlı İslâm’ın konumunu yükseltmeye dönük bir taktik olarak değerlendirdi.

 

Telif hakkı 2009 Associated Press. Tüm hakları saklıdır. Bu materyal yayımlanamaz, yayınlanamaz, yeniden düzenlenemez veya yeniden dağıtılamaz.

 

Kaynaklar:

http://www.stsnews.com/news-turkey-seeks-to-rein-in-islamic-radicals/

http://www.msnbc.msn.com/id/29959617/

http://www.google.com/hostednews/ap/article/ALeqM5jmRul8_lHe1yXSOL

W8XmsZPDU43gD978DJF00?index=0

http://www.google.com/hostednews/ap/slideshow/ALeqM5jmRul8_lHe1yX

SOLW8XmsZPDU43gD978DJF00?index=1

http://www.google.com/hostednews/ap/slideshow/ALeqM5jmRul8_lHe1yXS

OLW8XmsZPDU43gD978DJF00?index=0