08/08/2008
"Quilliam-Foundation"
Fanatizme karşı bir Müslüman düşünce
kuruluşu
Geçen Mayıs ayında
kurulan "Quilliam-Foundation", kendini Hizb ut-Tahrir'in
eski üyeleri tarafından kurulmuş anti-İslamist bir düşünce
kuruluşu olarak görüyor. Avrupalı güvenlik güçleri için,
davadan ayrılmış bu gibi insanlar, radikal İslam'a karşı
mücadelede yeni umut kapıları olarak görülüyor. Albrecht
Metzger'in haberi.
İslamcı aşırıcıların
değirmenlerinin suyu nasıl kesilebilir? Bu soru şu sıralar
Avrupa'daki tüm güvenlik yetkililerinin kafasını meşgul
ediyor. Birkaç yıl önce Madrid ve Londra’da yaşananlara
benzer yeni saldırılar düzenlenmesinden büyük bir korku
duyuluyor.
Sadece İngiltere;de, yurtiçi istihbarat servisi M15 kendi
verilerine göre, İngiliz topraklarında terör saldırısında
bulunmaya hazır 2.000 kişinin bulunduğunu biliyor.
Almanya'da da yaklaşık iki düzine aşırı İslamcının
Pakistan'a gönderildiği, orada el Kaide'ye yakın örgütler
tarafından cihad için eğitildikleri söyleniyor.
İslamcılara karşı tavırda yeni yöneliş
Avrupa'daki aşırı İslamcılarla ideolojik olarak nasıl
mücadele edilmeli? Bunun en iyi yolu, ya hareketten
ayrılmış olan ya da açıkça cihada karşı tavır alan
İslamcılardan yararlanmaktır. Her durumda birçok güvenlik
yetkisinin bilgisi bu yöndedir. Bu alanda da İngiltere
öncü bir rol oynuyor.
İngiltere'de Mayıs ayında "Quilliam-Foundation" denilen
anti-İslamis bir düşünce kuruluşu kuruldu; bu vakfın
kurucularını Hizb ut-Tahrir örgütünün eski üyeleri
oluşturuyor. Hizb ut-Tahrir Almanya'da birkaç yıl önce,
yaptığı antisemitik kampanya yüzünden yasaklanmıştı.
"Quilliam-Foundation"ın kurucularından biri olan Maajid
Nawaz, muhalefete izin vermeyen bir örgütte bir geleceği
olmadığını gördüğü için örgütten ayrılmıştı. Kendisi bugün
seküler hukuk devletini savunuyor.
"Fikirler savaşı"
nda öncü çalışma
Şimdi, kurucularının
entelektüel zenginliğine bakarak, "Quilliam-Foundation"ın
"fikirler savaşı"nda öncü bir çalışma gerçekleştireceği
rahatça söylenebilir. Bu kavram günümüzde yıpranmış
görünüyor.
Yine de bu "fikirler savaşı" kavramı meselenin ne olduğunu
ve neden "Quilliam-Foundation"ın Müslümanları ABD'nin
sözde alturizmine (özgecilik) ikna etmek için, Amerikan
parasıyla oluşturulan kurumlardan (Arapça yayın yapan
televizyon kuruluşu "El-Hurra" gibi) kesinlikle daha
başarılı olacağını göstermek için uygun bir kavramdır.
Çünkü Amerikalıların "War of Ideas" (fikirler savaşı)
kavramı doğuştan sakattır: ABD hükümetinin halkla
ilişkiler uzmanları, bu savaşta gerçekliğin değil sadece
Müslümanların algılamasının söz konusu olduğuna bizi ciddi
ciddi inandırmak istiyorlar: Amerikan Ortadoğu politikası
adil ve dengeliymiş, sadece daha iyi iletişim kurmak
gerekiyormuş o zaman Müslümanların ve özellikle de
Arapların öfkesi dinecekmiş.
Az çok tarafsız her gözlemci, Amerikan Ortadoğu
politikasının 40 yıldan bu yana tek taraflı olarak
–Almanlar için anlaşılabilir nedenlerden ötürü– İsrail'den
yana düzenlendiğini ve başkan George W. Bush yönetiminde
doruk noktasına ulaştığını kabul edecektir.
Saddam'ın devrilmesi de insan sevgisinden kaynaklanan bir
eylem değildi ve bunun sonucu ortaza çıkan kaos ve günlük
terör, birçok Müslümanı etkiliyor, kimilerini aşırıcılığa
sürüklüyor.
Aşağılama ve sınır dışı etme
Maajid Nawaz güçsüzlük duygusunu iyi biliyor. İlk gençlik
yıllarında, ırkçılığın ne demek olduğunu bizzat yaşayarak
öğrendi. Sırf bir "Paki"yle (Pakistanlı) arkadaşlık
ettikleri için aşırı sağcı yapılanmalar tarafından
bıçaklanan beyaz tenli arkadaşları vardı. "Paki"
tanımlaması, yaklaşık olarak, Almanya'da yabancılara
hakaret etmek için kullanılan "Kanake" sözcüğüne
karşılık geliyor.
Maajid
Nawaz'ın İslamcılığa yönelmesine yol açan nihai olay,
Bosna savaşında binlerce Müslüman kadın ve çocuğun
katledilmesiydi. Hizb ut-Tahrir örgütünde, kendini ikinci
sınıf bir İngiliz olarak değil, birinci sınıf bir Müslüman
olarak, dünya çapında bir cemaatin mensubu olarak
hissetmeyi öğrendi; bu cemaat kötü ruhlu Batı'nın zulmü
altında birlikte inliyordu ama Tanrı onların yanındaydı,
kendilerini savunacak ve sonunda zafere ulaşacaklardı.
Ed Husain'in radikal İslam'dan vazgeçişi
"Quilliam-Foundation"ın arkasındaki bir diğer entelektüel
güç olan Ed Husain, İslam'ın aşırı biçiminde cazip bulduğu
özelliklerin ne oldukları sorusuna altı sıfatla yanıt
vermişti: seçkinci, ayırıcı, anlam kazandırıcı, karşı
koyucu, vesayet edici, yüzleştirmeci.
Bugün ise Ed Husain, ara tonlara izin vermeyen, yalnızca
iyi ve kötü ayrımı yapan dünya komplosu senaryolarından
ötürü Hizb ut-Tahrir'e saldırıyor. Ed Husain, Batılı
ülkelerin Ortadoğu politikasının ve koyu tenli
yurttaşların sürekli ayrımcılığa maruz kalmasının,
İslamcıların radikalleşmesine katkıda bulunduğunu kabul
ediyor.
Ancak, Ed Husain’a göre her
iki olgu bulunmasaydı da İslamcı beyin avcıları, genç
Müslümanları peşlerinden sürüklemek için kendilerine başka
bahaneler bulacaklardı: "Biz Müslümanlar ciddi bir
aşırıcılık sorunumuz olduğunu kabul etmediğimiz sürece,
buna karşı bir şey yapamayız."
"Quilliam-Foundation"un web sitesinde Ed Husain ile Ayaan
Hirsi Ali arasındaki bir tartışmanın video görüntüsü
dosyası yer alıyor. İki tartışmacı da, Müslümanların
özeleştiri yapmasını talep etmek gibi birçok konuda görüş
birliği içindeler. Yine de bir noktada, İslam'a yönelik
tutumlarında kökten bir ayrım içindeler.
Özeleştiri yerine kutuplaşma
Ayaan Hirsi Ali inancını terk etmiş, eski inancına keskin
saldırılarda bulunuyor ve hakaretler etmekten de
çekinmiyor. Bu onun hakkı. Ne var ki, bu yüzden ona,
İslam'a tepkisini onaylayan çok küçük bir kitle kulak
veriyor.
Böylelikle Ayaan Hirsi Ali,
birçok inançlı Müslüman'ın taşıdığı bir yaraya parmak
basıyor: Günbegün kendi dininin gerici, şiddet yanlısı ve
itici olduğunun söylendiğini duymak, insanda nasıl bir
duygu yaratır? Avrupa’daki birçok insanın gözünde İslam
artık sadece bir hastalık olarak görülüyor, Müslümanlara
da iyileştirilmesi gereken hastalar gözüyle bakılıyor.
Bu onur kırıcı bir durum. Bu yüzden Ayaan Hirsi Ali
sorunun bir parçasını oluşturuyor, Müslümanlar tarafından
özeleştirel tartışmaların başlamasına değil, sadece
savunma tepkilerinin doğmasına neden olabiliyor.
Ed Husain’in durumu farklı. İslam'ın Allaha inançsızlık
çağında neden böyle canlı kalabildiği sorusunu Ed Husain
şöyle yanıtlıyor: "Kuran okunduğunu duyduğumda, bir
Müslüman olarak manevi bir teselli buluyorum, Müslüman din
adamlarının huzurunda bir sıcaklık hissediyorum. Örnek
alacak kimselerin ve bir hakikat duygusunun bulunmadığı
seküler bir ülkede, İslam dini, inananların çoğuna manevi
huzur veriyor ve onlara ahlaki bir pusula sunuyor. İslam
bir deneyimdir, bir lezzettir, bir aromadır."
Bu sözler, tüm İslamcılara yönelik, dini kurallara
sabitlenmiş inançları üzerinde yeniden düşünmeleri yolunda
bir çağrı olduğu kadar, Müslüman olmayan herkese de, kendi
başlarına asla hissedemeyecekleri İslam'ın manevi gücünü
kabul etme yolunda bir davettir.
Albrecht Metzger
© Qantara.de 2008
Almancadan çeviren Mustafa Tüzel
Okuyucu mektubuYorum
ekle
Qantara.de
Ed Husain'den özeleştiri: "Nasıl radikal İslamcı oldum"
"The Islamist" – İslamcı
İngiltere'de, uzun süre aşırı İslamcı Hizb ut-Tahrir
örgütünde faal olan Ed Husain bir ilki gerçekleştirdi;
örgütten ayrıldı ve yaşadıklarını, eleştirel bir bakış
açısıyla yazdığı "The Islamist"le, kamuoyu ile paylaştı.
Susannah Tarbush'un haberi.
Hollanda'da İslam eleştirisi
"İslam korkusuyla oynanan oyun"
Sağcı-popülist Geert Wilders'in, Kuran hakkında bir film
yapma isteğini dile getirmesi Hollanda'da huzursuzluğa yol
açtı. Yayıncı Geert Mak ortamın çok gergin olmasına
rağmen, yeni bir karikatür krizinin doğma tehlikesinin
bulunmadığını düşünüyor. Maak'la Daniel Bax söyleşti
Jakarta: "Uluslararası Hilafet Konferansı"
Riskli stratejiler
Endonezya'da aşırı dinci Hizbut Tahrir örgütü demokrasiyi
ve ulus devleti reddediyor ve tüm müslümanları bir
halifenin iktidarı altında birleştirmeye çalışıyor.
Jakarta'da düzenlenen "Uluslararası Hilafet Konferansı",
ılımlı İslam örgütlerinin de radikal dincilerden çok
farklı bir tavır sergilemediklerini ortaya koydu. Bettina
David bildiriyor.
WWW
Quilliam Foundation (İngilizce)
Yayınlanma tarihi:
08.08.2008 - Son güncelleme: 08.08.2008
Kaynak:
http://www.qantara.de/webcom/show_article.php/_c-670/_nr-286/_p-1/i.html?PHPSESSID=5
|