Mayıs 2008
Küçük İslami Grupların Canlandırmak
İstediği (!!!!) Halifenin Hayaleti ABD’ye Dadandı
Söylemlerini birçok kez « teröre karşı
dünya savaşı » üzerine kuran ABD Başkanı George W. Bush,
bu defa da Avrupa ’dan Asya’ya doğru yayılmakta olan
totaliter bir büyük halifenin ortaya çıkışı tehlikesini
gündeme getirdi. Bu düşünce Nicolas Sarkozy tarafından da
kabul gördü. Ancak, yalnızca -aralarında Filistinli bir
şeyhin 1952’de kurmuş olduğu Hizbut Tahrir’in de olduğu-
küçük İslamcı grupların savunduğu bu halife fikri,
görkemli bir geçmişe dayanan bir tasavvurdan ibaret.
11 Ağustos 2007’de Ramallah’ta toplanan onbinlerce
Filistinli, Hilafetin ilanı için toplanmıştı. Bu güç
gösterisi İslami Özgürlük Partisi’nin, Arap dünyasında
tanınan adıyla Hizbut Tahrir’in işiydi. Düşman kardeşler
Hamas ve El-Fetih arasındaki askeri uyuşmazlığı
değerlendirerek, seçimle yapılan rekabeti sokaklara
dökülüp reddetmek için fırsat bilmişlerdi. Hizbut Tahrir,
27 Kasım 2007 günü, ABD’nin teşvikiyle barış sürecinin
yeniden gündeme gelmesini amaçlayan Annapolis
Konferansı’nı protesto etmek üzere bir kez daha sahneye
çıktı. Bir göstericinin ölümüne neden olan bu yürüyüşe
El’Fetih baskı yapmasına rağmen, Hamas iştirak etmişti.
Hizbut Tahrir, Batı Şeria’da üniversite kampüslerine kadar
yayılarak, buralara yerleştirdiği « İslami şuur bloku »
ile öğrencilere milliyetçi düşüncelerden sıyrılmayı ve
hilafeti geri getirmeye yönelmeyi telkin etmeyi hala
sürdürüyor. Bu partinin 200-300 kadar ılımlı mensubu bile,
partinin sahip olduğu asker grubunun ciddi ve güçlü bir
yapıya sahip olduğunu belirtiyorlar.
1952 yılında, Filistinli bir şeyh olan Takiyuddin Nebhani
tarafından kurulan Hizbut Tahrir için ne olursa olsun
kökenlere dönüş gerekiyor. İngiltere’nin sömürgesi olduğu
süre içerisinde Hayfa’da kadılık yapan Nebhani
(1922-1948), Müslüman Kardeşler’in ortaya çıktığı El-Ezher
Üniversitesi’nden mezun oldu. Nablus Hayır Derneği’nin
aktif üyeliğini yaptı, ardından çalışmalarını Kudüs’te
yürüttü, 1950 yılında ise Filistin’i Kurtarmak adlı
eserini yayınlamak için buradan ayrıldı. İsrail’in
kurulması ve Batı Şeria’nın Ürdün’e verimesine karşı
çıkarken, Filistin’in yeniden fethedilmesi konusunda
milliyetçilik fikrinin en büyük engel olduğunun da altını
çiziyordu.
O’na göre, hilafetin 1924 yılında M. Kemal Atatürk
tarafından, Arap dünyası göz önünde bulundurulmaksızın
kaldırılması sömürgeci güçlerin bir oyunuydu. Bu olaya
karşılık, Nebhani, bir İslam Devleti kurmayı sürekli
olarak teşvik etti. (…)
(Le Monde Diplomatique, Mayıs 2008, Le
spectre du califat hante les Etats-Units)
Kaynak:
http://www.ekopolitik.org/public/news.aspx?id=1561&pid=18
http://www.monde-diplomatique.fr/2008/05/FILIU/15869
(Tamami Print-Edition'da)
|