|
|||||||||
بِسْـــمِ اللهِ الرَّحْمٰـــنِ الرَّحِيـــم Ramazan Konuşması: İslam’da Kardeşlik
İslam’ın getirdiği en önemli gerçeklerden biri de (İslam kardeşliği mefhumudur). Yani bütün Müslümanların iman ettiği İslam akidesi üzerine olan bağlılıktır. Nitekim Allahuteala, şöyle buyurmaktadır:
إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ “Muhakkak ki müminler kardeştirler.” [Hucurat 9]
Yani İslam’a iman etmelerinden dolayı kardeş oldular demektir. Nitekim çok önemli olmasından dolayı da Resul [Sallallahu Aleyhi ve Sellem] veda haccında bunu şu sözleriyle ifade etmiştir:
يأيها الناس اسمعوا قولي واعقلوه تعلمُنَّ أن كل مسلم أخ للمسلم وأن المسلمين إخوة “Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyin ve belleyiniz ki Müslüman Müslümanın kardeşidir ve bütün Müslümanlar kardeştirler.” [İbn-u İshak rivayet etti]
Bunun içindir ki İslam, Müslümanları birbirlerine bağlayan bağın İslam akidesi bağı olmasını vacip kaıldığı gibi diğer Müslümanlara bakışında ırkı veya rengi veya kabileyi hatta mezhebi esas almasını bir Müslümana haram kılmıştır.
Her nerede ikamet ederlerse etsinler tüm ırkları, renkleri, kabileleri ve mezhepleriyle Müslümanlar, diğer insanların dışında tek bir ümmettir. Tıpkı Resul [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]’in (İslam Devleti’nin ilk anayasası olan) Medine Vesikası’nda buyurduğu gibi.
Nitekim İslam, Müslümanlar arasında gerçekleşecek olanın İslam kardeşliği olması için bir dizi hükümler koymuştur ki bunlardan bazıları şunlardır:
1- Müslümanların, birbirlerine yardım etmelerini vacip kıldığı gibi birbirlerini sırt üstü bırakmalarını da haram kılmıştır. Zira Allahuteala, şöyle buyurmuştur:
وَإِنِ اسْتَنْصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ “Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, onlara yardım etmek üzerine borçtur.” [el-Enfâl 72]
Ve Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], şöyle buyurmuştur:
المُسْلِمُ أَخُو المُسْلِمِ، لاَيَظْلِمُهُ، وَلاَ يَخْذُلُهُ، وَلاَ يَحْقُرُهُ “Müslüman Müslümanın kardeşidir ona zulmetmez, onu sırt üstü bırakmaz ve onu hakir görmez.” [Ahmed rivayet etti]
2- Müslümanların birbirlerine nasihat etmelerini ve kardeşlerinin üzerinden zulmü kaldırmalarını vacip kılmıştır. Zira Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], şöyle buyurmuştur:
الدّينُ النّصِيحَةُ. قُلْنَا: لِمَنْ؟ قَالَ: لله وَلِكِتَابِهِ وَلِرَسُولِهِ وَلأَئِمّةِ الْمُسْلِمِينَ وَعَامّتِهِمْ “Din nasihattir. Dedik ki: Kim için? Dedi ki: Allah için, kitabı için, resulü için, Müslümanların imamları için ve bütün Müslümanlar için.” [Müslim rivayet etti]
3- Müslümanlara, birbirlerini dost edinmelerini vacip kılmıştır. Zira Allahuteala, şöyle buyurmuştur:
وَالْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ “Mümin erkekler ve mümine kadınlar birbirlerinin velileridirler.” [et-Tevbe 71]
4- Müslümanlara, kafirleri dost edinmelerini haram kılmıştır. Zira Allahuteala, şöyle buyurmuştur:
لا تَتَوَلَّوْا قَوْمًا غَضِبَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ “Allah'ın öfkelendiği bir kavmi dost edinmeyin.” [Mumtehine 13]
Ve şöyle buyurmuştur:
وَمَن يَتَوَلَّهُم مِّنكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ “Sizden her kim onları dost edinirse, o da onlardandır.” [el-Mâide 51]
5- Müslümanların, birbirlerine karşı sevgide ve merhamette tek bir vücudun azaları gibi olmalarını vacip kılmıştır. Zira kerim resul, şöyle buyurmuştur:
ترى المؤمنين في تراحمهم وتوادِّهم وتعاطفهم كمَثَلِ الجسد إذا اشتكى عضواً تداعى له سائر جسده بالسهر والحمى " Birbirlerine karşı merhamette, birbirlerine karşı sevgide ve birbirlerine karşı şefkatte Müminlerin, tek bir vücudun misali gibi olduklarını görürsün. (O vücudun) organlarından biri şikayetlendiği zaman, vücudun diğer (organları) birbirlerini uykusuzluk ve ateş ile (o acıya ortak olmaya) çağırırlar." [Buhari rivayet etti]
6- Müslümanların kanlarını, ırzlarını ve mallarını birbirlerine haram kılmış ve bunu, tıpkı arafe günündeki haram ayda kutsal beldeyi haram kılması gibi saymıştır. Zira Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], şöyle buyurmuştur:
فإن الله حرم عليكم دماءكم وأموالكم وأعراضكم كحرمة يومكم هذا في شهركم هذا في بلدكم هذا “Şüphesiz Allah, kanlarınızı, mallarınızı ve ırzlarınızı birbirinize kesinlikle haram kılmıştır. Tıpkı bu gününüzü, bu ayınızı ve bu beldenizi haram kılması gibi.” [Buhari rivayet etti]
7- Müslümanların birbirlerinin boyunlarını vurmalarını, küfrün nedenlerinden saymıştır. Zira Aleyhi’s Salatu ve’s Selam, şöyle buyurmuştur:
أيها الناس لا ترجعوا بعدي كفارا يضرب بعضكم رقاب بعض “Ey İnsanlar! Benden sonra birbirinizin boynunu vuracak şekilde küfre geri dönmeyin.” [İbn-u Hişam’ın Sireti]
Ey Libya halkı!
Seleflerimiz yüzyıllar boyunca kendi aralarında “İslam kardeşliğini” gerçekleştirmişlerdir. Zira onlar, gerçekten insanlar dışında tek bir ümmet olmuşlar, tek bir yöneticinin liderliğinde güçlü ve kuvvetli tek bir devletin altında yaşamışlar, kendilerini en hayırlı ümmet kılan “İslam’ın” olduğu tek bir nizamı tatbik etmişler, tek bir ümmet olmaları vasfıyla barış yapıp savaşmışlar ve kendi elleriyle İran, Şam, Mısır ve Kuzey Afrika ülkelerini fethetmişlerdir. Bundan daha önce sevgili ülkemiz Libya’daki halklardan her bir halkın dini, kavmiyeti ve rengi diğer halkların dinlerinden ve kavmiyetlerinden farklı iken ancak bu halklar, İslam sayesinde İslam ümmetinin bir parçası haline gelmişler ve Kuzey Afrika’daki Trablus halkı ile Şam beldesindeki Şam’ın arasındaki bağ ve Kenane-Mısır’daki Kahire ile el-Cezira’daki Mekke’nin arasındaki bağ “İslam kardeşliği” bağı olmuştur. Dahası akidevi bir bağ olan “İslam kardeşliği” bağı, Sanaa’nın en doğusu ile Rabat’ın Batısındaki bir Müslümanı buradaki, yani Trablusta’ki Müslüman kardeşine bağlamıştır.
İslam, onların hepsini kardeş yaptığı gibi onlardan önceki Selmani Farisi, Suhayb er-Rûmi, Bilal Habeşî ve Halid el-Arabî’nin aralarını da herhangi bir kardeş gibi kardeşler yapmıştır!
Ey sevgili halkımız! Bize ne oldu da tek bir ülke ve tek bir halk olan buradaki kardeşlik bağlarımızı kaybettik? Neden Beni Velid’tekilerin kalpleri başka, Musarrat’takilerin başka, Cebel’dekilerin başka, Doğu’dakilerin başka ve Güney’dekilerin başka olmuştur? Bize ne oldu da bizleri birbirimize kardeş yapan, tek bir helali hepimize eşit şekilde helal kıldığı gibi tek bir haramı da hepimize eşit şekilde haram kılan inandığımız tek bir İslam akidesini unutur olduk?
O halde Allahuteala’nın emirleriyle şöyle buyuran Resulü [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]’in emirlerine uyarak bütün renk, ırk ve kabile farklılıkları ile dar tutkuları terk edelim:
ألا إن آل أبي ليسوا لي بأولياء، إنما وليي الله وصالح المؤمنين “Dikkat edin! Ebi fulanın ailesi benim velilerim değillerdir. Benim velim ancak Allah ve salih müminlerdir.” [Müslim rivayet etti]
|
|||||||||
Bu Beyannameyi İndirmek İçin Lütfen Tıklayınız!
|
|