- Basın Açıklaması - Parlamento Genel Kurul Kararı, Endonezya’daki Yakıt ve Doğalgaz Fiyatlarının Liberalleşmesini (Serbestleştirilmesini) Desteklemektedir
Parlamento, 31 Mart sabaha karşı sona eren uzun genel oturumunda, 2012 yılı Genel Bütçe Kanununun 7’inci maddesinin 6’ıncı fıkrasının (a) bendini onaylamıştır ki bu maddenin metni şöyledir: “Şu anda Endonezya ham petrol bileşenleri, dünya petrol fiyatlarına oranla son altı ayda %15 oranında aşağı yukarı hareket etmektedir. Şöyle ki; 2012 yılına ait devlet bütçesi mülahaza edildiğinde hükümetin, desteklenen [sübvansiyonlu] yakıt fiyatları ile destekleme [sübvanse] politikaları üzerinde değişim uygulama hakkı bulunmaktadır.”
Parlamento ve hükümet, 2012 yılı bütçesine ait yapılan yasa değişikliğinde, bir varili 105 dolar olmak üzere Endonezya ham petrolü için yeni bir fiyat koymuşlardır ki bu bir varilin fiyatı daha önce 90 dolar idi. Ancak şayet geçen altı ay içerisindeki petrol fiyatları ortalama %15 oranında yukarı aşağı değişirse hükümet de desteklenen yakıt fiyatlarını artırabilecek yada azaltabilecektir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının tablosuna göre geçen altı ay içerisinde Endonezya’nın ortalama petrol fiyatının bir varili 116.49 dolar iken fiyatlar şu şekilde olmuştur: 2011 Ekim ayında bir varil 109.25 $, 2011 Kasın ayında bir varil 112. 94 $, 2011 Aralık ayında bir varil 110.70 $, 2011 Ocak ayında bir varil 115.90 $, 2011 Şubat ayında bir varil 122.17 $ ve 2011 Mart ayında bir varil 128 $’dır. Bu tablodan açığa çıkmaktadır ki geçen altı ay içerisindeki ham petrol fiyatı, ortalaması 105 $ olan 2012 bütçesinde onaylanan fiyata oranla %43.10 yükselmiştir. Buna rağmen hükümetin planına göre petrol fiyatı Nisan ayında artış göstermeyecektir. Ancak bu artışın olmaması geçicidir. Zira şayet petrol fiyatı, parlamentoya göre önümüzdeki altı ay içerisinde yükselmeye yada 120 $’ın üzerindeki seviyesini korumaya devam ederse maddeye göre hükümetin, yakıt fiyatlarını artırma hakkı olduğu gibi diğer taraftan şayet petrol fiyatları düşmeye devam ederse de hükümetin yakıt fiyatlarını düşürme hakkı olmaktadır.
Buna rağmen parlamento genel kurulunun kararı, yakıt sorununu çözemeyecek olmasının yanı sıra o, bu ülkedeki liberalizmin gücünün bir götergesi olarak iki nokta belirlemiştir:
Birincisi: Parlamento ve hükümet, güçlü bir şekilde petrol ve doğalgazı sırf bir emtia olarak belirlemeye karar vermişlerdir. Hakeza fiyatlandırma politikası da dünya fiyatı yada piyasa fiyatını takip etmektedir. Bu ise meşru değildir. Çünkü petrol ve doğalgaz kanununun 28’inci maddesinin 2’inci fıkrası, daha önce birçok kez Anayasa Mahkemesi tarafından değişikliğe uğramıştır. Böylece bütün hesap şekilleri buraya geri dönecektir. Dolayısıyla burada sorun şunda saklıdır: Üretim oranı nedir? Satış fiyatı nedir? Destekleme oranı ne kadardır? (”Destekleme [sübvanse]” ifadesi, dakik bir kullanım mıdır?) İşte tüm bunlar, yakıt sorunu çerçevesindeki tartışmaları belirsiz kılmaktadır.
İkincisi: Şu anda Endonezya, ithalatı zayıf olan bir ülke olduğundan dünya petrol fiyatları yükseldiğinde bir felaket oluşmaktadır. Aslında Endonezya, geçmişte olduğu gibi üretim yapan ihracatçı bir ülke olsaydı (iç talebi aşacak şekilde günlük 1.5 milyon küsur varil üretim gibi), dünya petrol fiyatlarındaki tüm artışlar bir lütuf olacaktı. Ancak şu anda keşif sökterlerinin lieberalleşmesi, üretimin artırılmasının önünde ciddi bir engel olmaktadır. Çünkü petrol kuyuları, yabancı özel şirketler tarafından kontrol edilmektedir.
Bu bağlamda Hizb-ut Tahrir / Endonezya, aşağıdaki hususları açıklar:
1- Parlamentonun uzun genel oturumunda almış olduğu kararı, bu ülkedeki yakıt ve doğalgaz noktasında Liberalizme yeni bir güç vermekte olup yakıtlarla ilgili tartışmalar çerçevesindeki yerel temel sorunlara hiç dokunmamaktadır. Hükümetin, 1 Nisanda yakıt fiyatlarındaki yükselişi iptal ettiği doğrudur. Ancak bu, geçici bir iptal olmuştur. Zira ileride yakıt fiyatları yükseldiğinde toplumun tepkisi yüksek bir sesle patlak verecektir. Bunun olması imkansız değildir, bilakis imkan dahilindedir…
2- Dünya fiyatının, bütçede (bir varili 105 $) şeklinde onaylanan fiyattan %15’den daha fazla yükselmeye devam edecek olması bir gerçek olmasına rağmen yakıt fiyatlarının yükseltilmesi planı reddedilmelidir. Çünkü bu, adil olmayan bir politika olup bunda insanlar için gerçek bir hıyanet vardır.
3- Yakıt fiyatlarının yükselmesi, özellikle petrol ve doğal gaz olmak üzere doğal kaynakların liberalleştirilmesini hedefleyen her türlü plan ve bol bulunan bütün doğal kaynaklar, İslam’da kamu mülkiyetidir. Bunların hepsi, insanların refahı için devlet tarafından idare edilmelidir. Bu nedenle ister üretim ister dağıtımda olsun petrol ve doğalgazı liberalleştirmek ve yakıt fiyatları ile günlük üretim miktarına egemen olmak gibi kapitalist politikalar, adil olmayan hain politikalar olup derhal durdurulmalıdır. Dolayısıyla petrol ve doğalgaz sektörü ile bütün doğal kaynakların idaresi, şeriata göre olmalıdır. Dolayısıyla da bunun tek bir yolu vardır ki o da; şeriatın, Nübüvvet Minhacı Üzere Olan İslamî Hilafet tarafından kamil bir şekilde tatbik edilmesidir.
|
||||