 |
||||
|
-Basın Açıklaması- Hizb-ut Tahrir Meşruiyetini Alemlerin Rabbinden Alırken Filistin Otoritesi Meşruiyetini Yahudi İşgalinden Almaktadır
Filistin Güvenlik Birimleri Resmi Sözcüsü Adnan ed-Damiri, 01.01.2011 günü el-Kuds el-Arabi gazetesine yaptığı açıklamasında Hizb-ut Tahrir'in Batı Şeria'da yasaklı olduğu ve medya organları yoluyla şahsen hizbe yasaklı olduğunu bildirdiği değerlendirmesinde bulundu. Ed-Damiri'nin açıklamasına göre hizb, Filistin siyasi rejimini, kanunu, Filistin bayrağını ve ulusal marşı tanımamaktadır. Dolayısıyla o, Filistin'in ulusal simgesine saldıran bir hizbtir.
Ed-Damiri, otoritenin geçen üç gün içerisinde 100'e yakın Hizb-ut Tahrir üyesinin tutuklamasına gerekçe olarak "provakatif eylemlerde" bulunmalarını gösterdi ve hizbin tutuklananların sayısını abarttığını ifade etti.
Bizler Hizb-ut Tahrir / Filistin olarak bu küstahlıklar ve yalanlar karşısında deriz ki:
1- Ed-Damiri'nin sözünü ettiği Filistin Otoritesi meşruiyetini, Yahudi işgalinden ve FKÖ ile Otorite'nin Filistin'in genelinde Yahudiler lehine taviz verdiği hıyanet anlaşmalarından almaktadır. Otorite, Yahudilerin silahları ve işgal devletini ortaya çıkaran, silah, para ve haksız devletlerarası kararlarla onu destekleyen sömürgeci devletlerin paralarıyla insanların boyunlarına tahakküm etmektedir. Dolayısıyla Otoritenin ne Allah katında ne de Filistin halkının katında hiçbir meşruiyeti yoktur ki Hizb-ut Tahrir onu tanısın. Zir hizb, ne işgali ne anlaşmaları ne bu anlaşmaların ortaya çıkardığı Otoriteyi tanımaktadır.
2- Hizb-ut Tahrir, geçen asrın ellilerinde Kudüs'ten yola çıktı, köklerini yerin derinliklerine saldı, gövdesi sağlamlaştı, dalları dört bir kıtaya uzandı, yaprakları dalgalandı, meyveleri olgunlaştı ve semeresini devşirmenin zamanı geldi. Artık onu yakalayanlara aşk olsun. Hatta süper devletler ve bölgesel devletler bile hizbe zarar vermekten veya faaliyetlerini durdurmaktan veya onu yasaklamaktan aciz kaldılar. Otorite kim ki Hizb-ut Tahrir'i yasaklayacak?!
3- Ed-Damiri'de zerre kadar haya olsaydı mübarek Filistin arzında FKÖ ve işgalin güvenliğini korumak için güvenlik koordinasyonu sağlamaktan, Filistin halkının muhlislerini takip ederek hapislere atmaktan başka hiçbir yetkisi kalmayan bu aşağılık Otorite'den daha önce ortaya çıkan küresel büyük bir hizbi yasaklamaya cüret etmez ve böyle bir şeyden söz etmezdi.
4- Ed-Damiri'nin tutuklananların sayısı ve serbest bırakılanlar hakkındaki sözlerine gelince; bugün ve dün Kuzeyden Güneye varıncaya kadar Hizb-ut Tahrir'in onlarca şebabını yargılamak için kurulan Otorite'nin mahkemeleri kendisini yalanlamaktadır.
5- Bizler Hizb-ut Tahrir olarak Otorite'nin İslam'la savaşan ve Hilafetin kurulmasını engellemeye çalışan büyük devletlerin kervanına katıldığının tamamen farkındayız. Ancak heyhat ki heyhat! Kafirlere ve avenelerine rağmen Allah'ın vaadi gelmektedir.
إِنَّا لَنَنصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الأََشْهَادُ "Şüphesiz resullerimize ve iman edenlere, hem bu dünya hayatında, hem de şahitlerin (şahitlik için) kalkacakları günde nusret veririz." [Mumin/Ğâfir 51]
|
||||
 |
||||