-Basın Açıklaması-

Filistin Halkı Güvenlik ve Adaleti Kaybetmişler ve Zulüm Onları

Her Bir Taraftan Kuşatmıştır

 

No: FL–BA–2010–MB–TR–0019

H. 27 Şevval 1431
  M. 06 Ekim 2010

 

Gazetecilerin Adalet Mekanizmasının İşlevini Düzenli Gözetleme Yetisini Geliştirme başlıklı 05.10.2010 çarşamba günü düzenlenen medyacılara yönelik eğitim kursunda "Adalet Bakanı Dr. Ali el-Haşan, adaletin Filistin'deki önemine ve demokratik bir devletin inşasındaki öneminden dolayı güvenliğin adalet olmaksızın gerçekleşmesinin imkansız olduğuna vurgu yaptı."

 

Aynı bağlamda Adalet Bakanı Vekili Müsteşar Halil Garaje er-Rıfai, medya organlarından Filistin'de adalet mekanizmasının işlevinin gözetiminde kendilerine düşen gerçek rolü üstlenmelerini talep ederek bakanlığın, yüksek seviyede profesyonelliğe ulaşmak, bakanlığının veya adalet alanıyla ilgili makamların işlevindeki eksik yönleri gidermek amacıyla gerekli olan tavsiye ve bilgileri sunmak için medya mensuplarıyla işbirliği yapmaya hazır olduğunu vurguladı.

 

Hizb-ut Tahrir / Filistin Medya Bürosu Üyesi Mühendis Ahmed el-Hatîb, bu sözlere yorum olarak şu açıklamalarda bulundu:

 

Filistin halkı, hayatlarının her alanında güvenliğin yokluğunu hissetmekteler; Yahudi işgalcisi ve yerleşimcileri Filistin halkına saldırıp katlettikleri, taciz ettikleri, tutukladıkları, evleri, mescitleri ve zeytin bahçelerini yaktıkları halde otorite onları savunmak ve korumak için hiçbir çaba harcamadığı gibi kendilerini savunmalarını da engellemektedir.

 

Adalete gelince; zulüm, Filistin halkını her bir taraftan kuşatmış, Yahudi işgalcisi, adalet diye bir şey tanımamakta dahası zulümden başka bir şey bilmemektedir. Otoriteye gelince; onun literatüründe adalet diye bir şey yok. Bulunsa ve hukuk da insanların lehine olsa dahi uygulayan yok. Bunun en çarpıcı örneği ise siyasi tutuklu Hizb-ut Tahrir üyesi Muhammed el-Hatîb'in başına gelenlerdir. Muhammed Hatîb, 10.08.2010'da istihbaratçılar tarafından suçsuz yere tutuklanmış ardından Yüksek Adalet Mahkemesi, 30.08.2010'da onun derhal serbest bırakılmasına hükmeden bir karar vermesine rağmen Muhammed el-Hatîb hala keyfi olarak tutuklu bulunmaktadır. En yüksek yargı makamının kararları uygulanmaz ve bu kararlara meydan okunurken bakan hangi adaletten bahsetmektedir? Zerre kadar adaletin olduğu herhangi bir ülkede hiç bunlar yaşanır mı!?

 

Medya organlarının adaleti gözetmesi gelince; büro üyesi el-Hatîb şöyle dedi: Medya organları ve medya mensupları, işgalci tarafından katliama, tutuklamaya, işkenceye ve ofislerinin kapatılmasına maruz kalmışlardır. Aynı şekilde otorite de onların ofislerini basmakta, alıkoymakta ve bazılarını darp etmektedir. Dolayısıyla onlar da diğer Filistin halkı gibi adaletin kokusunu teneffüs edemiyorlarsa nasıl olmayan bir adaletin gözetimini yapacaklar?! El-Hatîb şöyle ekledi: Medya organları ve medya mensupları maruz kaldıkları korkutma ve zulme rağmen dürüstlükten ve cesaretten azıcık nasibini alanlardan bir kısmı, orada burada söylenen hak sözü aktarıp yayınlamışlardır.

 

Büro üyesi el-Hatîb şöyle dedi: Bakan ve vekili sözlerini fiiliyata döküp otoritenin hapishanelerindeki siyasi tutukluların hepsini serbest bırakacaklar mı!? Bizler, medya mensupları ve tüm Filistin halkı bunun cevabını bekliyoruz.

 

Bu Basın Açıklamasını İndirmek İçin Lütfen Tıklayınız!