 |
||||
|
-Basın Açıklaması- İslam'ın Ilımlısı ve Aşırısı Diye Bir Şey Yoktur İslam İslam'dır ve Alemlere Rahmet Olarak Gönderilmiştir
Hizb-ut Tahrir / Hollanda Medya Temsilcisi Okay Pala, "Ilımlı İslam" ıstılahının kullanımındaki mefhum hatasını açıkladığı bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada şöyle geçmektedir:
Zerre kadar dürüst ve İslam'ı bilen herkes, "Wilders'in" insanların nefislerine korku salmak ve Müslümanları birer kana susamış canavar gibi göstermek yoluyla otoriteyi ele geçirmek için Kur'an'ın nasslarını tahrif ettiğini bilir. İşte bu dürüstlük ve bilgi noktasından hareketle Fred Imhaoz, Peter Syrod, Van Koenigs Fylad ve Rod Peters gibi en ünlü dokuz uzman oryantalist, ılımlı İslam'ı salgılayan Hollanda kamuoyuna açık bir mesaj vererek bu yalanlara cevap verdiler. Bu ise teşekküre şayan bir girişimdir. Çünkü onlar bazı arkadaşlarının aksine var olan bilgilerini yalanlar uydurmak ve bu yalanların propagandasını yapmak için değil İslam hakkındaki yalanları çürütmek için kullandılar.
Bu girişimi saygıyla karşılamakla birlikte sormak isteriz: Bu kişilerin mesajı, İslam'ın hakikatini ortaya koymada başarılı oldu mu, olmadı mı?
Aslında -mesajın üzerine odaklandığı- ılımlılık mefhumu, Vandal'ın sözlüğüne göre şu anlama gelmektedir: "Bir şeyin belli bir çerçevede tutulmasıdır." Bu da ılımlı İslam'dan maksat şu demektir: "İslam'ın belli bir çerçevede tutulmasıdır." Diğer bir ifadeyle, İslam'ın kapitalizm veya laik liberal demokrasi ideolojisinin değerler manzumesi çerçevesinde çerçevelenmesidir. Ancak İslam bu mudur?
Laiklik, yaratıcı ile olan ilişkinin kilise veya mescitle sınırlı olduğu görüşündedir. İslam ise insana Allah'a ibadet etmek için yaratılmış olarak bakar.
وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالإنسَ إِلا لِيَعْبُدُونِ “Ben, cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.” [ez-Zariyat 56] Dolayısıyla insanın hayattaki tüm işlerini düzenleyenin yaratıcı olduğu görüşündedir.
Liberalizm, insanın bizzat kendi fiillerini belirlemede özgür olmadığı sürece güzel bir hayat sürdüremeyeceği görüşündedir. İslam ise Allah'ın Resul Muhammed [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'e vahyettiği emir ve yasaklarına tabii olmadığı sürece insanın bu hayatta mutlu olamayacağı görüşündedir.
إِنَّ هَذَا الْقُرْآَنَ يَهْدِي لِلَّتِي هِيَ أَقْوَمُ "Şüphesiz bu Kur'an en doğru yola iletir." [İsra 9]
Demokrasi, beşerin hayat nizamını belirlerken kendi aklına güvenmesi gerektiği görüşündedir. Dolayısıyla demokrasiye göre egemenlik insan aklına aittir. İslam ise bu görüşü de aykırıdır. Zira insanın her şeyde yaratıcısına muhakeme olmasının vacip olduğunu görüşündedir. Dahası insanın insana muhakeme olmasını haram kılmıştır.
وَلا يُشْرِكُ فِي حُكْمِهِ أَحَدًا "O, kendi hükümranlığına hiç kimseyi ortak etmez." [Kehf 26] Dolayısıyla egemenlik sadece Allahu [Subhânehu ve Te'alâ]'ya aittir ve insanın hayat nizamını belirleyen sadece O'dur.
Binaenaleyh dokuz oryantalistin, "Wilders'e" cevap olarak verdikleri mesajlarında kullandıkları "ılımlı İslam" mefhumu doğru değildir. Çünkü İslam'ın kapitalizm ideolojisi çerçevesinde çerçevelenmesi ve sadece ibadetlerle sınırlandırılması imkansızdır. Dolayısıyla bu ılımlı İslam İslam değildir.
Ancak bizim bu söylemlerimiz, "Wilders'in" radikal İslam hakkındaki sözlerinin doğruluğunu ikrar ettiğimiz anlamına mı gelmektedir? Cevap: Kesinlikle hayır!
Zira bir Müslümanın kapitalizm ideolojisinin değerlerine inanmaması "Wilders'in" iddia ettiği gibi kesinlikle gayrimüslimlerin kanını akıtmayı arzu ettiği anlamına gelmez. Çünkü kendisine iman etmiş olduğumuz İslam, alemlere rahmet olarak gelmiştir.
وَنَزَّلْنَا عَلَيْكَ الْكِتَابَ تِبْيَانًا لِكُلِّ شَيْءٍ وَهُدًى وَرَحْمَةً وَبُشْرَى لِلْمُسْلِمِينَ "Ayrıca bu Kitab'ı da sana, her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve müslümanlar için bir müjde olarak indirdik." [Nahl 89] Bizlere insanları öldürmek için değil onların hidayeti için çalışmamızı emretmiştir. Dahası bunun üslubunu da açıklamış ve şöyle buyurmuştur:
ادْعُ إِلِى سَبِيلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُم بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ "Rabbinin yoluna, hikmet ve güzel öğüt ile davet et ve onlarla en güzel şekilde cedelleş." [en-Nahl 125] Dolayısıyla Wilders'in yalan söyleyerek propagandasını yaptığı gibi bizim, sırf küfürlerinden dolayı insanları öldürmemiz veya onları kuvvet yoluyla İslam'ı kabule zorlamamız caiz değildir.
وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَاءَ فَلْيَكْفُرْ "De ki: Hak, Rabbinizdendir. Öyle ise dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin." [Kehf 29] Dolayısıyla İslam, farklı akideleri ikrar etmiş ve onun kuvvet yoluyla değil burhan ve hüccetle kaldırılmasına davet etmiştir.
Beyanın sonunda şöyle geçmektedir:
Evet, İslam kapitalizm ideolojisi ile çelişmektedir. Ancak bu, ifade özgürlüğünü güvence altına aldığını ve kendisinin hoşgörünün sembolü olduğunu iddia eden kapitalist toplumun güvenliğini tehdit edebileceği anlamına gelmemektedir. Ayrıca Müslümanların vakıası, onların toplumu değiştirmek için çalışmadıklarını bilakis bu toplumun dinlerine saygı göstermesi için çalıştıklarını göstermektedir. Bu da onların hakkı değil mi Allah aşkına?!
|
||||
 |
||||