İşgal Var Olduğu Sürece Bağdat’taki Patlamalar Sona Ermeyecektir

 

No: RK–BA–2010–MB–TR–0002

H. 09 Cumâde’l Ulâ 1431
  M. 23 Nisan 2010

 

Bugün, yani 23.04.2010 Cuma günü, Bağdat ve el-Anbar’da yakıtı masum insanlar ile onların malları olan patlamaların bir diğer silsilesi gerçekleşti. Bu yaralı beldede işlerin dizginleri işgalci kafirin elinde olduğu sürece bu patlamalar asla son bulmayacak ve bunlara karşı hükümetin tepkisi yasayı yürürlüğe koyma planı sözcüsü tarafından yapılan “Bu patlamalar, güvenlik birimlerinin el-Kaide’ye indirdiği büyük darbeye karşı verilmiş histerik bir tepkidir” şeklindeki açıklamadan başka bir şey olmayacaktır..!

 

Ancak önceki patlamalar hakkında ne demişlerdi? Bu sözlerin bu olaylarda mağdur olanlara ne faydası var? Onların ölenlerini veya mallarını geri getirecek midir?!

 

Ayrıca hassas alanlara uzanan ve yüksek derecedeki bir plan ve teknikle gerçekleşen bu ve daha önceki bu tür patlamalar yüzlerce cana kıymıştır. O halde bunu, “histerik bir tepki” olarak nitelemek mümkün müdür?!

 

Hangi hükümet olursa olsun onun öncelikli görevi, işgalci kafire hizmet etmek için oluşturulan sandalyeler üzerinden siyasi sürece katılanların çatışması dışında başka bir şey işitmeyen bu belde halkının muhtaç olduğu güvenliğini korumak, yemek, içmek ve mesken gibi onların temel ihtiyaçlarını garantilemenin yanı sıra onlara iş, sağlık, eğitim ve benzeri imkanları sağlamaktır.

 

Şüphesiz bugün ve daha önce gerçekleşen bu acı patlamalar ile akan masum kanların sorumluluğu, işgalci Amerika ile egemenlik iddiasında bulunan hükümetin omuzlarındadır ve sorumluluğu diğer dış ve iç odaklara atarak asla temize çıkamayacaktır.

 

Bu musibetlerin; hedeflerini gerçekleştirmek ve amaçlarına ulaşmak amacıyla işgalciler ile onların avenelerinin planlarından ve düzenlerinden başka bir şey olmadığının ne zaman farkına varacağız? Hayatımızı, servetlerimizi ve geleceğimizi hedef alan bu komploların boyutuna ne zaman vakıf olacağız? Bizler için, İslami hayatı yeniden başlatıp İslam’a dönmekten ve kulları ve ülkeleri kurtaracak ve tüm insanlık adına hayrı yüklenecek olan Nübüvvet Minhacı Üzere Raşidi Hilafet’i kurmak için muhlislerle birlikte çalışmaktan başka bir kurtuluşun olmadığını ne zaman öğreneceğiz?

 

هَـذَا بَيَانٌ لِّلنَّاسِ وَهُدًى وَمَوْعِظَةٌ لِّلْمُتَّقِينَ İşte bu, insanlar için bir beyan ve muttakiler için de bir hidayet ve bir öğüttür. [Âl-i ‘İmrân 138]

 

Bu Basın Açıklamasını İndirmek İçin Lütfen Tıklayınız!