- Basın Açıklaması - Mesele Efendilerine Hizmet Etmek Olunca Şeyha Hasina Sınır Tanımıyor
Hindistan-Bangladeş ilişkilerini ele almak ve “terörizmle” mücadele yollarını araştırma bağlamında ortak işbirliğini güçlendirmek için dün Dakka’ya ulaşan Amerika’nın Hindistan Büyükelçisi “Timothy J. Roemer’in” Şeyha Hasina ile de görüşmesi planlanmaktadır. Nitekim Amerikan Merkezî Sözcüsü şöyle demiştir: “Büyükelçi Roemer’in Dakka’daki görüşmeleri, bölge devletleri arasında terörizmle mücadele, ticaret, gelişim ve entegrasyon hususunda ortak işbirliğini güçlendirmek amacıyla Hindistan-Bangladeş ilişkilerinin kuvvetlendirilmesine odaklanacaktır.”
Hizb-ut Tahrir, Şeyha Hasina hükümetinin kafirlere ve müşriklere teslim olup itaat etmesi hususunda insanları sık sık uyarmaktadır. Zira mesele efendilerine hizmet etmek olunca Şeyha Hasina sınır tanımamaktadır. Hatta o, üçüncü bir devlette bulunan Amerikan büyükelçisini adeta başbakan gibi karşılamıştır!
Hizb-ut Tahrir açısından asla sürpriz olan hiç bir şey yoktur. Zira Amerika, İslam’ın bölgede siyasi bir akide olarak kalkınmasını önlemek için birlikte çalışmak amacıyla Hindistan devleti ile ortak işbirliğini yapmalarını general Müşerref ve ondan sonra gelenlere dayattığı sırada Pakistan’a uyguladığı planın aynısını uygulamasının yanı sıra her ikisini de Çin’e karşı koymaları için kullanmaktadır. Dolayısıyla düşman haçlılar, Bangladeş’te de aynı planı takip etmektedirler. Ayrıca siyasi uyanıklığa sahip hiçbir kimse yoktur ki özellikle dünyanın birinci terörist devletinin temsilcisinin bu ülkedeki baş terörist ile görüştüğüne şahit olduğumuz bir sırada sözde terörizmle mücadele hususunda akıl dışı bir söze inanmış olsun.
Hizb-ut Tahrir, Müslümanları emperyalistler ile onların ajanlarına karşı derhal siyasi mücadeleye başlamaya davet etmektedir. Zira kendi çıkarlarına hizmet etmesi için Şeyha Hasina’yı iktidara dikenler bizzat emperyalistlerdir. Haçlı Amerikalılar, müşrik Hindistan ile karşılıklı ortak mutabakatlara vardılar. Amerika bu sırada bölge yöneticilerine -özellikle de Pakistan ile Hindistan yöneticilerine- Hindistan ile olan krize dönüşmüş sorunlarını çözmeleri baskısında bulundu. Bu ise Hindistan’ın bölgede elini kolunu serbest bırakmaktı ki bu da iki düşmana, yani Amerika ile Hindistan’a bölgedeki nüfuzlarını güçlendirecek bir ortaklık yapma imkanı vermiştir. Bundan dolayı bizler, Şeyha Hasina’nın Hindistan’a her istediğini verdiğine ve aynı zamanda da bölgedeki Amerika’nın askeri varlığını güvence altına aldığına şahit olmaktayız. Hatta Bangladeş, Irak ve Afganistan’da ellerini Müslümanların kanlarına bulayan mücrim Amerikalı askerlerin eğitimi için askeri bir kamp haline gelmiştir.
Ey kuvvet ehli! Hizb-ut Tahrir sizleri, Şeyha Hasina hükümetini kaldırıp atmak için hızlı adımlar atmaya davet etmektedir. Zira bu hükümet, sınır muhafızları subaylarını katletmek için efendileri ile komplolar kurmada hiç tereddüt etmemiş ve şimdi de düşman Hindistan’ın dostluğuna güvenen “Munel İslam’ın” propagandasını yapmaktadır. Hatta general rütbesine yükselmesi için onu terfi ettirmiş ve genelkurmay başkanı olarak atamıştır. Dolayısıyla Şeyha Hasina’nın otoritedeki varlığı uzadıkça orduyu düşmanların çıkarlarına hizmet eden bir güce dönüştürmek amacıyla haçlı ve müşriklerle olan gizli ittifakları artmıştır. Bunun içindir ki Hilafeti kuracak adımlar atmalısınız. Zira ülkeden emperyalistlerin nüfuzunu yok etmeye muktedir olan sadece Hilafettir. Ülkenin durumunu iyileştireceklerine dair haklarında hüsnü zanda bulunarak sabırsızlıkla beklediğiniz alternatifin Bangladeş Halk Partisi olmasından sakının. Şüphesiz sizin göreviniz İslami ümmeti kurtarmaktır ve biliniz ki ümmet, sadece Bangladeş’te değil dünyanın dört bir tarafında sizlerle birlikte olacaktır. Yine biliniz ki sizlerin bu görevini Allah Subhânehu ve Te’alâ sizlere farz kılmıştır. Dolayısıyla Allah’ın davetine icabet ediniz, Allah Subhânehu ve Tea’alâ’ya tevekkül ediniz, Allah için hiçbir kınayıcının kınamasından korkmayınız ve biliniz ki koruyucu olan şüphesiz Allah’tır. إِنَّ الَّذِينَ قَالُوا رَبُّنَا اللَّهُ ثُمَّ اسْتَقَامُوا تَتَنَزَّلُ عَلَيْهِمُ الْمَلائِكَةُ أَلا تَخَافُوا وَلا تَحْزَنُوا وَأَبْشِرُوا بِالْجَنَّةِ الَّتِي كُنْتُمْ تُوعَدُونَ “Şüphesiz rabbimiz Allah'tır deyip sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner ve onlara; korkmayın, üzülmeyin, size vaat olunan cennetle sevinin derler.” [Fussilet 30]
|
||||||