- Basın Açıklaması - Şeyha Hasina Hükümeti, Hem Hizb-ut Tahrir / Bangladeş Resmi Sözcüsü Muhyiddîn Ahmed’i Tutukluyor Hem de Ona Uyduruk Suçlamada Bulunuyor
Şeyha Hasina hükümeti, kendi kanununu ve çağrıda bulunduğu demokrasiyi ayaklar altına almıştır. Zira Hizb-ut Tahrir / Bangladeş Resmi Sözcüsü Muhyiddîn Ahmed’e uyduruk bir suçlamada bulunmuştur. İşte hükümet ile emperyalist efendilerinin sürekli göklere çıkardıkları kanun ve demokrasi budur. Nitekim hükümet, hizbin resmi sözcüsünü altı ay boyunca zorla ev hapsinde tutmasının ve bu müddet boyunca evinden ayrılmasının engellenmesinin ardından onlar, sözcünün televizyon, internet ve benzerleri gibi tüm iletişim araçlarını kesmelerine, hatta yoğun silahlı polis memurlarının koruması altında olması dışında hastanede yattığı bir sırada oğlunu ziyaret etmesi için dahi evinden ayrılmasını engellemelerine rağmen bu müddet boyunca ona karşı uydurulmuş bir suçun olduğuna dair tek bir kanıtın varlığını dahi iddia edemediler. Ancak fasık ve zalim yöneticiler şimdi de onun, zorla ev hapsinde olduğu sırada hizbin faaliyetini idare ettiğini iddia ediyorlar!
Hükümet, aldığı despotik önlemlerin hizbi ve şebabını zayıflatamayacağına kanaat getirince emperyalistlerden emirler alır almaz alelacele sözcüyü tutukladı. İnsan haklarını korumaya çağıran efendilerinin yöntemlerini takip eden hükümet, polis kuvvetlerini sanki hırsızlar gibi sabah saat ikide tutuklaması için sözcünün evine gönderdiler ve onu götürmeyi tasarladıkları ve bulunduğu yer hakkında eşine defalarca yalan söylediler. Daha sonra onu bir avukata ulaşmaktan mahrum etmekle birlikte mahkemeye arka kapılardan getirildi. Ardından sözcü, hakim karşısına çıkarıldığında başsavcı, Muhyiddîn Ahmed’in polisin gözü ve kulağı önünde olduğu bir sırada hizbin ülkede yaptığı üç yürüyüşü düzenlediğini iddia ederek basın organlarının önünde yalan üzerine yalan ibraz etmeye başladı. Ayrıca yürüyüşe katılanlardan üç kişinin molotof kokteyl taşıdıklarına dair batıl iddialar kayda geçirildi. Oysa başsavcının sözünü ettiği bu üç kişi, hükümetin elektrik, su ve doğalgaz krizlerini çözmedeki başarısızlığını protesto etmek amacıyla barışçıl yürüyüşe katıldıkları sırada tutuklanmıştır.
Ancak Şeyha Hasina hükümeti ve onun müşrik efendileri çok iyi bilsinler ki; İslami ümmet onların İslam’a ve Müslümanlara olan düşmanlığını bilmektedir. Şüphesiz ümmet, hükümetin yalanlarını hata siciline eklenen bir hata olarak görmektedir. Yine çok iyi bilsinler ki; Muhammed [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]’in kerim ümmeti dinine sımsıkı sarılmakta ve İslami daveti taşıyan evlatlarının yanında yer almaktadır. Şunu da çok iyi bilsinler ki; Hizb-ut Tahrir, tek bir şahsa dayalı olmayıp bilakis Hizb-ut Tahrir’in her bir şebabı, siyasi, uyanık ve muhlis liderdir. Ayrıca hizb, kainatın yaratıcısı ve emrinin müdebbiri olan Allah Subhânehu ve Te’alâ’ya tevekkül ederek ümmetin desteği ile çalışmaya devam edecektir.
|
||||||