بِسْـــمِ اللهِ الرَّحْمٰـــنِ الرَّحِيـــم - Basın Açıklaması -
Geçen hafta sonunda Ürdün Bakanlar Kurulu, yatırım ortamını güçlendirmek, ekonomiyi canlandırmada özel sektöre daha büyük rol vermek ve kamu harcamalarını kontrol etmek için malî kaynakların özelleştirilmesi araçlarını gözden geçirmek üzere bir dizi ekonomik kanunu tekrar düzenlemeyi amaçlayan yeni ekonomik bir plan onayladı. Bu tabii Ürdün yönetiminin iddiasıdır.
Mülahaza edilmektedir ki Ürdün’deki insanlar, bir ekonomik kötü durumdan daha kötü bir ekonomik duruma sürüklenmekte, zenginler daha da zenginleşmekte, fakirler daha da fakirleşmekte, işsizlik oranı sürekli olarak yükselmekte ve bu durumun bilinmesi araştırmaya gerek kalmayacak şekilde açık ve nettir. İnsanlar ise, devletin çizdiği planlar ile aldığı tedbirlerin daha uygulamaya konulmadan başarısız olacağı noktasında emindirler. Bu da aşağıdaki sebeplerden dolayıdır:
Birincisi: Devletin belirlediği planlar, başarısızlığı, bozukluğu, tüm dünyaya yönelik tehlikesi, insan ilişkilerinden herhangi bir ilişkiyi düzenlemede elverişsizliği, dahası tüm dünyanın mutsuzluğunun sebebi olduğu ortaya çıkan Kapitalizm nizamı esasına dayanmaktadır.
İkincisi: Ürdün’deki kanunlar, insanların maslahatına ve işlerinin gözetilmesine bakılmaksızın icra organlarının, yetkililerin ve dostlarının çıkarlarına hizmet etmek üzere düzenlenmektedir. Dolayısıyla kanunlar onaylanmadan önce bunları inceleyen Ümmetin temsilcileri vardır sözü, iç boş sözden öte bir şey değildir. Çünkü mevcut parlamentolar ortaya çıktığından beri nizamın elindeki bir araçtan başka bir şey olmadığı teyit edilmiştir.
Üçüncüsü: Bu nizamda malum olduğu üzere kamu sorumluluğu üstlenen bir kimsede aranan şartlardan biri de müfsit olmasıdır ve böyle bir sıfata sahip olan bir kimse tarafından ıslahın gerçekleşmesi ise imkânsızdır.
Bu ve benzeri sebeplerden dolayı da Ürdün yönetimi, fakirlik ve zayıflığa sürükleyen IMF ve Dünya Bankası’nı temsil eden sömürgeci devletlere köle olsunlar diye insanları teslimiyete ve uşaklığa sevk etmektedir ki Batı, Müslümanların İslâm esası üzerine kalkınmasını engellemiş olsun.
Bunun içindir ki Müslümanlar, kendisi ile izzet ve şeref bulacakları ve İslâm’a göre gerçek bir gözetim ile maslahatlarını gözetecek olan Hilâfet Devleti’nin geri getirilmesi için Hizb-ut Tahrir içerisinde çalışan kardeşlerinin elleri üzerine ellerini koymalıdırlar.
|
||||